1 Ocak 2017 Pazar

Giriş

Münafık tehlikesi, İslam aleminin en hayati ve en önemli konularından biridir. Çünkü İslam'ın karşısındaki en sinsi güç 'münafıklık'tır. Münafıklık, yüzyıllardan beri 'Müslüman dünyasını sinsice kemiren' ve 'mahvetmeye çalışan' şeytani bir sistemdir. Ancak Müslümanların büyük bir kısmı bu büyük tehlikenin gereği gibi farkında değildir. Çoğu kimse İslam dünyasının karşısında duran asıl gücün, 'inkar edenler' olduğunu düşünür. Oysa ki Müslümanların en büyük düşmanı 'münafıklar'dır. Münafığın, Müslümanlara karşı duyduğu kin, öfke, nefret ve haset, inkarcılarınkinden çok daha şiddetlidir. Aynı uyuşturucu kullanan birinin uyuşturucuya olan bağımlılığı gibi; münafığın da Müslümanlara alçaklık, kötülük, düşmanlık yapma, iftira atıp tuzak kurma bağımlılığı vardır. Küfür de İslam'ı ve Müslümanları sevmez; ancak onlardaki kin ve nefret münafıklardaki gibi şiddetli değildir.
Bugün İslam aleminin bu duruma gelmiş olmasının ana nedeni de yine münafıklıktır. Suriye'de, Irak'ta, Afganistan'da, Filistin'de, Sudan'da, Mısır'da, Libya'da, Yemen'de, Arakan'da ve daha pek çok yerde yaşanan zulüm ve acıların en önemli sebeplerinden biri, İslam dünyasındaki münafıklardır. İslam aleminde 'Müslümanların ezilmesini, kitleler halinde katledilmesini organize eden' alçak güruh hep münafıklardır. Dünyada hüküm süren derin devletlerin ve dinsiz ideolojilerin elde ettikleri güç de, yine hep münafıklardan aldıkları destek sayesinde gelişmiştir. Münafıkların dünya derin devletleriyle işbirliği yaparak Müslüman toplumlar üzerinde oynadıkları oyunlar, 'İslam dünyasında oluk oluk kan akıtılmasına, binlerce Müslümanın şehit edilmesine' neden olmuştur. Halen de her geçen gün oynanan bu oyunlara bir yenisi eklenmekte ve Müslüman toplumlar yeni yeni acıların içerisine doğru sürüklenmeye çalışılmaktadır.
Dolayısıyla tüm bu tuzakların bozulabilmesi için, İslam dünyasında münafıklığın yolunun sıkı sıkıya kapatılması şarttır. Bunun için de öncelikle 'münafıklık tehlikesinin çok iyi fark edilmesi' ve ardından da 'dünya çapında tüm Müslümanların münafıkları çok iyi teşhis edebilecekleri şekilde bilinçlendirilmeleri' gerekir.
Şu çok iyi anlaşılmalıdır ki; 'Münafıkların mağlup olması, İslam'ın galip olması demektir'. Münafıklar mağlup olmadan, İslam'ın galip olması da söz konusu değildir. Bu nedenle İslam'ın dünya hakimiyetini özlemle bekleyen, gece-gündüz bu amaç doğrultusunda çaba harcayan tüm Müslümanlar, öncelikle münafıklığın ilmi olarak etkisiz hale getirilmesi gerektiğini unutmamalıdırlar. Eğer İslam alemindeki münafıklık fitnesi hallolursa, Müslüman dünyasında yüzyıllardır görülmemiş şekilde büyük bir huzur, bereket ve ferahlama olacaktır.
1400 yıldan beri bu amaçla zaman zaman münafıklarla ilgili çeşitli eserler yazılmış; tarihteki münafıklar hakkındaki bazı bilgiler bu kitaplarda bir araya toplanmıştır. Ancak 1400 yıldan bu yana, münafığın sinsi dünyasının, alçak karakterinin, şeytani oyunlarının ve kahpe yöntemlerinin deşifresini yapan; münafık ahlaksızlığını, günlük hayata dair tüm detaylarıyla ortaya koyan bir eser hazırlanmamıştır. Müslümanların büyük bir kısmı bu konuya yeteri kadar önem vermemiş ve 'münafığın ahlaksızlığını tüm İslam dünyasına tanıtmanın' ne kadar önemli bir konu olduğunu fark etmemişlerdir. Oysa ki yüzyıllardan bu yana, her dönemde Müslüman dünyasındaki tüm fitneleri münafıklar çıkarmış ve yaptıkları eylemlerle İslam dünyasının parçalanmasına, Müslümanların acı çekmesine neden olmuşlardır.
İşte bu kitap, İslam dünyasındaki bu büyük fitnenin son bulmasına vesile olacak 'münafıklığın deşifresini' yapma amacıyla hazırlanmıştır. Allah'ın Kuran ayetleriyle Müslümanlara tanıttığı bu ikiyüzlü, sahtekar insanların 'sinsi ve alçakça taktikleri, psikolojik baskı ve yıpratma yöntemleri' bu eserde çok detaylı analizlerle açıklanmıştır. Oyundan oyuna, sahtekarlıktan sahtekarlığa geçen, şeytan gibi sinsi ve alçak bir varlık olan münafığın tüm pislikleri deşifre edilmiştir. İçten içe yaptıkları sinsi faaliyetlerle Müslümanları yok etmeyi hedefleyen bu şeytani güruha karşı, 'Kuran ışığında nasıl bir mücadele verilmesi gerektiği ve münafıkların Müslümanlara oynamak istediği oyunların nasıl etkisiz hale getirilebileceği' de, yine tüm detaylarıyla bu kitapta anlatılmaktadır.
Müslümanların, Kuran'da ve hadislerde tanıtılan, 'tarihteki ünlü münafıklar' kadar, 'asrımızdaki münafıkların hangi sinsi yöntemlerle mücadele ettiklerini bilmeleri' de son derece önemlidir. Bu nedenle kitapta, günümüz münafıklarının, '21. yüzyılın tüm teknolojik, sosyolojik imkanlarını ve psikolojik savaş yöntemlerini de kullanarak', Müslümanlara karşı nasıl bir mücadele verdikleri de, günlük hayattan çok detaylı örnekler verilerek açıklanmıştır.
Allah'ın bu önemli eserde anlatılanları vesile etmesiyle, dünya çapında Müslüman alemini içten içe yok etmeyi hedefleyen bu sinsi yapıya karşı çok büyük bir başarı elde edilmiş olacaktır. Halihazırda 'deşifre olmadığı için sinsice ve gizlice hareket edebilen münafık güruhu, bu eserle birlikte tüm gücünü kaybetmiş olacaktır'. Münafıklığın gizliliğinin aşikar hale getirilmesiyle, münafığın şeytani sistemi de etkisiz hale gelecektir. Böylece, şu an 'İslam dünyasında etkili bir mücadele veren münafık sistemi tam anlamıyla çökecek ve münafıklığın dünya çapındaki hakimiyeti ve tahribatı da ortadan kalkacaktır'.
Bu kitap vesilesiyle Müslümanlar, 'İslam dünyasına sızan bu alçak karakterli insanları tanıyıp, teşhis edebilecek' ve onların, Müslümanlar üzerinde etkili olabilecekleri mevkilere gelmelerini önleyebileceklerdir. Ve aldıkları tedbirlerle münafıkların İslam dünyası üzerindeki olası tahribatlarını ve zararlarını da, öncesinden engellemiş olacaklardır.  
İslam aleminde oynamak istedikleri tüm kirli oyunları için münafıkları kullanan Deccali sistemler ve dünya derin devletleri de, müttefiklerinin güçsüz hale gelmesiyle, Müslümanlara karşı büyük bir mağlubiyet yaşayacaklardır.
Deccaliyet, küfür ve münafıkların bu kirli ittifakı etkisiz hale getirildikten sonra, halihazırda birbirlerinden kopuk halde olan Müslüman dünyası bir araya gelerek 'İslam Birliğini oluşturabilecek' ve ardından da 'İslam ahlakını tüm dünyaya hakim kılacaklardır'.
Ancak tüm bu anlatılanları değerlendirirken, şu gerçeği de asla unutmamak gerekir: Allah Kuran'ın  "... Hiç şüphesiz, şeytanın hileli-düzeni pek zayıftır." (Nisa Suresi, 76) ayetiyle, şeytanın gerçekte ne kadar güçsüz olduğunu hatırlatmıştır. Bir başka ayette ise Allah, "Gerçek şu ki, iman edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun (şeytanın) hiçbir zorlayıcı-gücü yoktur. Onun zorlayıcı-gücü ancak onu veli edinenlerle, onunla O'na (Allah'a) ortak koşanlar üzerindedir.'' (Nahl Suresi, 99-100) şeklinde buyurmuştur. 'Münafık da, şeytanın insan suretine bürünmüş halidir'. Dolayısıyla 'münafığın da, Allah'ın sonsuz gücü karşısında çok güçsüz ve acz içinde bir varlık olduğunun asla unutulmaması' gerekir. Münafık zahirde dünyadaki tüm Deccali sistemleri ve şeytani yapılanmaları arkasına almış, büyük bir güç sahibi gibi görünse de, 'Allah'ın kontrolünde olan' ve 'sonunda mutlaka mağlup olmaya mahkum olarak yaratılmış' aciz bir varlıktır.
Dolasıyla Müslümanların asla münafıkları Allah'tan bağımsız bir güce sahiplermiş gibi değerlendirmemeleri; ve Allah'ın Kuran'da "... Bu, Allah'a göre pek kolaydır." (Ahzab Suresi, 19) ayetiyle bildirildiği gibi, 'bu şeytan güruhunu etkisiz hale getirmenin Allah için çok kolay olduğunu' asla unutmamaları gerekir.
madde, new scientist
ADNAN OKTAR: "Münafıkla ilgili kitaplarımız çıkacak. Bütün dünyaya münafıklığı çok iyi anlatacağız. Ve böylece dünyadan bu münafık sistemi inşaAllah sileceğiz. Çünkü İslam aleminin mahvolmasına sebep olan münafıklık. Fas, Tunus, Cezayir, Libya, Irak, Suriye... Her yerde münafıklar hep İslam aleminin başına bela olmuşlar. Yüzde seksen ya da doksanında İslam aleminde münafıklar iş başında. Ve Müslümanları ezim ezim ezdiriyorlar ve ezilmesine vesile oluyorlar. Münafık karakterini Müslümanlar yüzeysel biliyorlardı, şu an çok kapsamlı öğreniyorlar. Ve bunu tabii kitaplaştırdığımızda, DVD'lerle, filmlerle anlattığımızda münafık gün gibi ortaya çıkacaktır. Ve Müslüman da, münafıkları çok rahat tanıyıp ona göre hareket edecektir.(A9 TV, 6 Haziran 2016)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder